Giriş
1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 35. maddesinin üçüncü fıkrası, belirli anonim şirketler ve yapı kooperatifleri için sözleşmeli avukat bulundurma zorunluluğu getirmektedir. Bu düzenleme, şirketlerin hukuki işlemlerini profesyonel bir şekilde yürütmelerini sağlamak ve yargı sisteminin etkinliğini artırmak amacıyla oluşturulmuştur.
Bu makalede, söz konusu hükmün kapsamı, zorunluluğun dayanakları, hangi kurumları bağladığı ve bu zorunluluğa uymamanın yaptırımları ele alınacaktır.
I. Yasal Dayanak ve Kapsamı
- 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun “Yalnız avukatların yapabileceği işler” başlıklı 35. maddesinin 3. Fıkrasına göre;
“… Türk Ticaret Kanununun 272 nci maddesinde ön görülen esas sermaye miktarının beş katı veya daha fazla esas sermayesi bulunan anonim şirketler ile üye sayısı yüz veya daha fazla olan yapı kooperatifleri sözleşmeli bir avukat bulundurmak zorundadır. Bu fıkra hükmüne aykırı davranan kuruluşlara Cumhuriyet savcısı tarafından sözleşmeli avukat tayin etmedikleri her ay için, sanayi sektöründe çalışan onaltı yaşından büyük işçiler için suç tarihinde yürürlükte bulunan, asgarî ücretin iki aylık brüt tutarı kadar idarî para cezası verilir.”
- Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Kanunu Yönetmeliğinin “Sözleşme Yapılması ve Sözleşmede Bulunması Gereken Hükümler” başlıklı 73/A. maddesinde ise; “Sürekli avukatlık hizmeti içeren çalışma şekillerinde, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’na ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uygun, yazılı sürekli avukatlık hizmetleri sözleşmesi düzenlenmesi zorunludur. Bu sözleşme taraf sayısından bir fazla nüsha olarak hazırlanır. Birer nüshası taraflara, bir nüshası da sözleşmenin tarafı olan avukat tarafından kayıtlı olduğu baroya verilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Aynı Yönetmeliğin 73/C. maddesinde de “Kanuna Uygun Davranmayan Tüzel Kişiler ve Yıllık Rapor” başlığı altında; “1136 sayılı Avukatlık Kanununun 35 inci maddesinin üçüncü fıkrasına aykırı davranan tüzel kişiler, merkezlerinin bulunduğu yer barosu tarafından takip edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulur. Baro başkanlığı bu konudaki çalışmaların sonuçlarını sözleşmeye taraf olan avukatları da içeren bir rapor ile her yıl sonunda Türkiye Barolar Birliğine bildirir.” hükmü yer almaktadır.
II. Sözleşmeli Avukat Bulundurma Zorunluluğunun Amacı
Bu düzenlemenin temel amaçları şunlardır:
- Hukuki süreçlerin profesyonelce yönetilmesi: Ticari şirketlerin davalarda etkin şekilde temsil edilmesi.
- Tarafsızlık ve bağımsızlık
- Hukuk devleti ilkesi: Şirketlerin ve yapı kooperatiflerinin hukuka uygun hareket etmesinin avukatlar vasıtasıyla denetlenmesi.
III. Zorunluluğun Kapsamı:
- Sözleşmeli Avukat Yükümlülüğüne Hangi Şirketler Dahil?
Avukatlık Kanunu’nun 35. maddesinin 3. fıkrasına göre, Türk Ticaret Kanunu’nun 272. maddesinde belirtilen asgari sermaye tutarının beş katı veya daha fazla sermayeye sahip anonim şirketler, bir avukatı sözleşmeli olarak istihdam etmekle yükümlüdür. Türk Ticaret Kanunu’na göre, bir anonim şirketin asgari kuruluş sermayesi 50.000 TL olduğundan, sermayesi 250.000 TL veya daha fazla olan şirketler bu yükümlülüğe tabidir.
Söz konusu yükümlülük:
- Yeni kurulan şirketlerde, ticaret siciline tescil anında (tüzel kişilik kazanıldığında), esas sermaye 250.000 TL veya üzerindeyse başlar.
- Mevcut şirketlerde ise, sermaye artırımı sonrasında esas sermaye 250.000 TL’ye ulaşmış veya aşmışsa, sermaye artırım kararının tescil edildiği anda yükümlülük doğar.
Önemli bir nokta, bu zorunluluğun şirketin esas sermayesi üzerinden belirlenmesidir. Dolayısıyla, esas sermayenin ne kadarının ödenmiş olduğu bu yükümlülüğü etkilemez. Örneğin, ödenmiş sermaye 250.000 TL’nin altında olsa bile, tescil edilmiş esas sermaye 250.000 TL veya fazlaysa, şirketin avukat bulundurma yükümlülüğü devam eder.
- Sözleşmeli Avukat Bulundurma Zorunluluğu Olan Kooperatifler Hangileridir?
Avukatlık Kanunu’nun 35. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, üye sayısı 100 veya daha fazla olan yapı kooperatifleri, sözleşmeli bir avukat istihdam etmekle yükümlüdür. Bu düzenleme, söz konusu kooperatiflerin dava süreçlerinde avukat aracılığıyla hareket etmesini zorunlu kılmaktadır. Buna göre, 100 ve üzeri ortağa sahip yapı kooperatifleri, Avukatlık Kanunu’nun ilgili hükmü gereğince:
- Dava evraklarını hazırlama,
- Dava açma,
- Davayı takip etme
gibi hukuki işlemleri yalnızca sözleşmeli avukatları vasıtasıyla yürütmek durumundadır. Bu kısıtlama, kooperatiflerin doğrudan kendi organları aracılığıyla dava açma yetkisini sınırlandırmaktadır.
- Hangi Kooperatifler Bu Kapsam Dışındadır?
– Üye sayısı 100’ün altında olan yapı kooperatifleri,
– Diğer tüm kooperatif türleri (kredi ve kefalet kooperatifleri, tarım satış kooperatifleri, tüketim kooperatifleri, işletme kooperatifleri vb.)
bu yükümlülükten muaftır. Dolayısıyla, bu kooperatifler, tüzel kişilik adına açılacak davalarda yetkili organları aracılığıyla doğrudan işlem yapabilir; dava evraklarını kendileri hazırlayabilir, davayı bizzat açabilir ve süreci yürütebilirler.
IV. Sözleşmeli Avukat Yükümlülüğüne Uymamanın Cezai Yaptırımı
1136 sayılı Avukatlık Kanununun m.35/f.3 hükmündeki koşulları taşıdığı halde sözleşmeli avukat bulundurma yükümlülüğünü yerine getirmeyen anonim şirketler ile yapı kooperatiflerine, Cumhuriyet Savcısı tarafından, sözleşmeli avukat tayin etmedikleri her ay için, sanayi sektöründe çalışan on altı yaşından büyük işçiler için suç tarihinde yürürlükte bulunan, asgarî ücretin iki aylık brüt tutarı kadar idarî para cezası verilir.
Söz konusu idarî para cezasına esas, sanayi sektöründe çalışan on altı yaşından büyük işçiler için suç tarihinde yürürlükte bulunan, asgarî ücretin brüt tutarı, 2025 yılı için halen 26.005,50-TL ve dolayısıyla anılan Kanun hükmünün ihlali ile sözleşmeli avukat bulundurma mecburiyetine aykırı davranış karşılığında uygulanması gereken idarî para cezası da avukat tayin edilmeyen her ay için 52.011,00-TL’dir.
V. Konuyla İlgili Yargıtay Kararları
- Şirketin Faal Olmamasının Geçerli Bir Neden Olmadığı Ve Suç Duyurusu Tarihi Öncesinde De İnceleme Yapılabileceği;
YARGITAY 7. CEZA DAİRESİ, 04.02.2025 TARİHLİ VE2023/20340 E., 2025/1505 K. SAYILI KARARI; “İlgili Baro Başkanlığı tarafından yapılan suç duyurusu tarihinden önceki dönemler bakımından inceleme yapılamayacağı ve bu tarihler uyarınca idarî yaptırım uygulanamayacağı sonucuna varılamayacağı gibi ihbarnamede belirtildiği şekli ile muteriz tarafından dosyaya sunulan serbest meslek makbuzu bulunmadığı, başvuru dilekçesinde şirketin 2011 yılından sonra faal olmadığı, akaryakıt istasyonunu sattığını ve faaliyette bulunmadığı için hukukî yardım alma gereği duymadığını belirttiği anlaşılmakla TALEBİN REDDİNE KARAR VERMEK GEREKMİŞTİR.”
- İhbar Tarihi Öncesi İçin De İnceleme Yapılabilir;
YARGITAY 7. CEZA DAİRESİ, 07.02.2022 TARİHLİ VE 2021/29297 E., 2022/1835 K. SAYILI KARARI; Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; I-Kanun yararına bozmaya konu ihbarnamenin; belirtilen ihbar tarihi uyarınca muteriz şirket hakkında yalnızca 2020 yılı bakımından değerlendirme yapılması gerektiğine dair talep yönünden yapılan incelemede; 1136 sayılı Kanunun 35. maddesinin 3. fıkrası ile Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Kanunun Yönetmeliği’nin 73/C maddesinde yer alan ifadelerden; ilgili Baro Başkanlığı tarafından yapılan suç duyurusu tarihinden önceki dönemler bakımından inceleme yapılamayacağı ve bu tarihler uyarınca idari yaptırım uygulanamayacağı sonucuna varılamayacağı anlaşılmakla; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma isteğinin anılan kısmının REDDİNE”
Sonuç
136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 35. maddesinin 3. fıkrası hükümlerine göre,
- Esas sermayesi 250.000 TL veya daha fazla olan anonim şirketler,
- Ortak sayısı 100’ü aşan yapı kooperatifleri, sözleşmeli bir avukatı bünyelerinde bulundurmakla yükümlüdürler.
Nitekim anonim şirketlerin merkezlerinin kayıtlı olduğu yer barosu tarafından şirketlere bir tebligat yapılmaya başlanmış ve sözleşmeli avukat ile yaptıkları sözleşmelerin bir örneğini belli bir süre içinde baroya bildirmeleri istenmiş, aksi takdirde sözleşmeli avukat bulundurmadıkları her ay için haklarında idari para cezası uygulanması açısından Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacağına yönelik uyarı yazıları gönderilmiştir.
Bu kapsamda, şirket veya kooperatifin kadrosunda iş sözleşmesiyle çalışan bir avukat olsa bile, yasanın öngördüğü şekilde Türkiye’deki herhangi bir baroya kayıtlı bir avukatla ayrıca avukatlık sözleşmesi yapılması zorunludur. Kapsamlı hukuki destek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.