Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesi, toplumda en çok tartışılan hükümlerden biridir. Çünkü bir yandan ifade özgürlüğünü ilgilendirir, diğer yandan devletin ve milletin itibarını koruma amacını taşır. Ancak pratikte en çok sorulan soru şudur: Eleştiri hangi noktada biter, hakaret hangi noktada başlar?
Kanunun 301. maddesine göre; Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, devletin kurum ve organlarını alenen aşağılayan kişi hakkında hapis cezası öngörülmüştür. Bu düzenlemenin amacı, devletin temel unsurlarını ve toplumsal birlik duygusunu zedeleyici ifadelerin önüne geçmektir.
Ancak bu suçun oluşabilmesi için “aşağılama” fiilinin açık, somut ve doğrudan olması gerekir. Yani sıradan bir memnuniyetsizlik veya sert bir eleştiri tek başına 301 kapsamında değerlendirilmez.
Eleştiri ile Hakaret Arasındaki İnce Çizgi
Hukuk uygulamasında eleştiri ve hakaret arasındaki fark çoğu zaman tartışmalıdır.
- Eleştiri, kamu yararı gözetilerek yapılan, ifade özgürlüğünün kapsamında kabul edilen açıklamalardır. Örneğin, bir devlet kurumunun işleyişini sorgulamak veya politikaları eleştirmek suç değildir.
- Hakaret/aşağılama ise, aşağılayıcı, onur kırıcı veya toplumda devleti küçük düşürmeye yönelik ifadelerdir. Bu noktada sözlerin üslubu, amacı ve topluma nasıl yansıdığı büyük önem taşır.
Yargıtay’ın Yaklaşımı
Yargıtay kararlarında da vurgulandığı üzere, sert eleştiri ile suç arasında net bir çizgi vardır. Devleti yönetenlerin kararlarını, politikalarını ya da uygulamalarını eleştirmek ifade özgürlüğünün doğal sonucudur. Ancak Türk milletini veya devleti “küçük düşürücü, alaycı ve onur kırıcı” şekilde hedef almak, 301. madde kapsamında suç sayılabilir.
Bir örnekte Yargıtay, “Devleti yönetenleri eleştirmek” ile “Devletin varlığını aşağılamak” arasındaki farkı özellikle belirtmiş; ilki ifade özgürlüğü sayılırken, ikincisi cezai yaptırıma tabi tutulmuştur.
Bizimle iletişime geçebilirsiniz
İfade Özgürlüğü Dengesi
Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne taraf olduğu için ifade özgürlüğünü korumak zorundadır. Bu nedenle TCK 301 kapsamında açılan davalarda, mahkemeler yalnızca gerçek anlamda aşağılama kastı olan ifadeleri cezalandırmak durumundadır. Aksi takdirde, demokratik toplum düzeninin temel değerlerinden biri olan ifade özgürlüğü zarar görebilir.
TCK 301 Suçunun Cezası Nedir?
Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesine göre;
- Türk Milletini, Türkiye Cumhuriyeti Devletini veya devletin kurum ve organlarını alenen aşağılayan kişi hakkında 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir.
- Eleştirinin amacı aşağılamak değilse, yani ifade özgürlüğü kapsamında görülüyorsa suç oluşmaz. Ancak mahkemeler, sözlerin bağlamını ve kastını değerlendirerek karar verir.
- Ayrıca bu suçtan dolayı soruşturma açılabilmesi için Adalet Bakanlığı’nın izni şarttır. Bu, keyfi soruşturmaların önüne geçmek amacıyla getirilmiş bir güvence olarak kabul edilir.
Cezada İndirim
Kanunda ayrıca bir düzenleme vardır: Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları, aşağılamanın daha hafif nitelikte olduğu kabul edilirse ceza üçte birine kadar indirilebilir.
Bu da mahkemelere, sözlerin niteliğine göre cezayı hafifletme imkânı tanımaktadır.
Sonuç
TCK 301, devletin ve milletin onurunu korumayı hedefler. Ancak uygulamada en önemli mesele, eleştiri ile hakaretin birbirinden ayrılmasıdır. Eleştiri, toplumun gelişimi ve demokrasinin sağlıklı işlemesi için gereklidir. Hakaret ise hem kişilerin hem de toplumun ortak değerlerini rencide eder.
Bu nedenle, 301. madde kapsamında açılan her dosyada mahkemeler, sözlerin amacını, bağlamını ve toplumsal etkisini dikkate alarak karar vermek zorundadır.