Resmi Belgede Sahtecilik Suçu Nedir?

Resmi belgede sahtecilik suçu, hukuken geçerliliği olan bir belgenin, yetkisiz bir kişi tarafından değiştirerek veya tamamen sahte bir şekilde düzenlenmesiyle işlenen suçtur. Bu suç, devletin ve özel kurumların işlemlerinin güvenliğini zedelediği için oldukça ciddi bir suçtur ve ağır cezai yaptırımlar gerektirir. Resmi belgeler, bireylerin ve kurumların haklarının korunması ve düzenli işleyişin sağlanabilmesi için kritik bir öneme sahiptir.

Sahtecilik, kelime anlamı itibariyle bir şeyi olduğundan farklı olarak gerçekmiş gibi gösterme, hileli şekilde davranma, düzmecelik anlamlarını taşımaktadır. TCK m.204 uyarınca hüküm altına alınan resmi belgede sahtecilik suçu Türk Ceza Kanunu‘nun dördüncü bölümünde, kamu güvenliğine karşı suçlar kısmında yer almıştır.

Resmi Belgede Sahtecilik Suçunun Unsurları

Resmi belgede sahtecilik suçunun oluşabilmesi için bazı temel unsurların bir araya gelmesi gerekir. Bu unsurlar, belgenin gerçekliğini tehlikeye atan eylemler ve failin saikiyle ilişkilendirilmektedir. Bir kişi, resmi belgeyi sahte olarak düzenleyebilir, mevcut bir belgeyi değiştirebilir veya üzerinde yanıltıcı bilgiler ekleyebilir. Bu suçun hukuki bağlamdaki unsurları, failin eyleminin kasıtlı olarak gerçekleştirilmesi ve belgelerin gerçeğe aykırı şekilde değiştirilmesidir. Bu haliyle suçun unsurları şu şekildedir;

  • Suç konusu belgenin özel belge olmaması, resmi nitelikte olması gerekmektedir.
  • Belge yazılı olmalı, hukuki değer taşımalıdır.
  • Belgenin zarar verme imkanının bulunması gerekmektedir.
  • Belge aldatıcılık kabiliyetine sahip olmalıdır.
  • Resmi bir belge sahte olarak düzenlenmeli veya gerçek bir resmi belge başkalarına aldatıcı olacak şekilde değiştirilmelidir yahut sadece sahte resmi belgenin kullanılması da suçun unsurlarının oluşması için yeterlidir.

Resmi belgede sahtecilik suçu kasten işlenebilen bir suçtur. Fail başkalarını aldatmak amacıyla suçu bile ve isteyerek icra etmelidir.

Resmi Belgede Sahtecilik Suçu Nitelikli Haller

Resmi belgede sahtecilik suçunun nitelikli halleri, suçun daha ağırlaştırılmış koşullarda işlendiği durumları ifade eder. Kanun koyucu tarafından kamu güvenliğini korumak amacıyla bu hallerde ceza miktarında artırım yapılması uygun görülmüştür. Nitelikli haller ise şu şekildedir;

  • Suçun kamu görevlisi tarafından ve görevi gereği düzenlemekte olduğu bir belge üzerinde işlenmesi,
  • Kanun hükmü tarafından sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli bir belge üzerinde işlenmesi,

halinde temel cezada artırım öngörülmüştür. Kamu görevlisi, liyakat esasına dayanması beklenen personel olması hasebiyle suçun bu hali nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Sahteliği kanıtlanana kadar geçerli sayılan belgeler ise HMK, CMK, Sayıştay Kanunu gibi farklı kanunlarda düzenlenmiştir. Örneğin, kaçakçılıkla mücadele kanunu uyarınca tanzim edilen suç tutanakları bu gibi belgelerdendir. Yine sayıştay, mahkeme ilamları ve duruşma tutanakları da aksi ispatlanana kadar geçerli sayılan belgelerdendir.

Resmi Belgede Sahtecilik Suçu Cezası

Türk Ceza Kanunu’na göre, bu suçun cezası, ciddi yaptırımlar içeren hapis cezalarıyla sonuçlanabilir. Sahte belge düzenleyen kişinin, kamu düzenini bozma ve bireylerin haklarını tehlikeye atma anlamında büyük bir sorumluluğu vardır. Halk arasında yüz kızartıcı suç olarak tanımlanan ve Anayasanın 76. Maddesinde sayılan suçlardan birisi de sahtecilik suçudur. Bu nedenle kişinin ileride memuriyet gibi haklarının elinden alınması durumu suçun işlenmesi ile birlikte vücut bulabilmektedir. Resmi belgede sahtecilik suçunun cezası ise şu şekildedir,

  • Suçun basit hali (m.204/1), “iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasıdır.”
  • Suçun kamu görevlisi tarafından göreviyle ilgili işlenmesi halinde cezası, “üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezasıdır.”
  • Belgenin, kanunlar tarafından sahteliği ispatlanana kadar geçerli bir belge sayılan belgelerden olması halinde temel ceza yarısı oranında artırılmaktadır.

Resmi Belgede Sahtecilik Suçunda Şikayet

Şikayet hakkı, mağdurun suçu bildirmesiyle başlar. Ancak resmi belgede sahtecilik suçu şikayete tabi olmayan suçlardan olup savcılık makamı tarafından re’sen soruşturulması gereken suçlardandır. Altı aylık şikayet süresi bu suç özelinde aranmayacaktır. Savcılık suçun işlendiği haberini alır almaz kendiliğinden soruşturma yürütür. Bu soruşturmanın sekiz yıllık zamanaşımı süresi içerisinde yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde suçun soruşturulması imkanı kabiliyetini yitirecektir.

Resmi Belgede Sahtecilik Suçunda Uzlaşma ve HAGB

Adalet bakanlığı tarafından bazı suçlarda uzlaşma prosedürü uygulanmaktadır. Resmi belgede sahtecilik suçu uzlaşma kapsamına alınan suçlar arasında bulunmamaktadır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) gibi hukuk yolları, suçun işlemesi sonrasında failin cezasının ertelenmesine olanak tanımaktadır. Sanık hakkında diğer koşulların oluşması halinde ve suçun temel halinde hakim tarafından 1/6 oranında indirim yapılması durumunda ceza miktarı iki yılın altında kalacağı için, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecektir. Ancak suçun diğer hallerinde ceza, miktarı itibariyle iki yılın altında kalamayacağı için hükmün açıklanmasının geri bırakılması yoluna gidilemeyecektir.

Bu yazımız da ilginizi çekebilir.

Resmi Belgede Sahtecilik Suçu Yargıtay Kararı

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2018/7770 E. , 2018/9563 K.

Sanık …’ın katılan …’a ait kimlik bilgilerini içeren, üzerinde kendi fotoğrafı yapışık, fakat aslı ele geçmeyen nüfus cüzdanını ibraz ederek, 13/06/2016 tarihinde … Bülent Ecevit Şubesi’den 20.000 TL tutarındaki ihtiyaç kredisinin tahsis ücreti olan 100 TL tahsil edildikten sonra 19.375 TL nakit kredi kullandığı, bu şekilde sanığın resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda;
27/06/2016 tarihinde … Burhanettin Onat Şubesine başvurarak, katılan …’a ait kimlik bilgilerini içeren, üzerinde kendi fotoğrafı yapışık, fakat aslı ele geçmeyen

nüfus cüzdanı ve sürücü belgesini ibraz ederek 20.000 TL miktarında ihtiyaç kredisi kullandığı, sanık …’in diğer sanık … tarafından kredi çekmek için yönlendirilerek, sahte kimliğin temin edildiğini belirterek, teşhis işleminde bulunduğu, bu şekilde sanıkların resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen olayda;
05/08/2016 günü … Soğuksu Şube Müdürlüğü’ne müracaat ederek, katılan …’a ait kimlik bilgilerini içeren, üzerinde kendi fotoğrafı yapışık, fakat aslı ele geçmeyen nüfus cüzdanını ibraz ederek, katılan … adına 28633178 müşteri numarası ile artı para kredisi kullanmak amacıyla sözleşme imzalayıp, müşteri hesabı açıldıktan sonra bireysel bankacılık hizmetleri sözleşmesini imzaladığı, 14.375 nolu vadesiz TL hesabı üzerinden katılan … adına Neo Bank kartı alıp bu banka kartına tanımlanan 3.000 TL artı para limiti hesabından 18/08/2016 tarihinde 3.000 TL kredi kullandığı, sanık …’in diğer sanık … tarafından kredi çekmek için yönlendirilerek, sahte kimliğin temin edildiğini belirterek, teşhis işleminde bulunduğu, bu şekilde sanıkların resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen olayda;


09/12/2016 tarihinde …… Şubesi’ne giderek, katılan …’a adına düzenlemiş sahte nüfus cüzdanı, sürücü belgesi ve Ulaştırma Bakanlığı Mesleki Yeterlilik belgelerini ibraz ederek, 25.000 TL tutarlı ihtiyaç kredisi talebinde bulunduğu, kredi talebinin … Genel Merkezine iletildiğinde, kimliğin sahte olabileceği yönünde uyarı alınması ile kredi kullandırılmayarak, durumun güvenlik güçlerine ihbar olunduğu, sanık …’in diğer sanık … tarafından kredi çekmek için yönlendirilerek, sahte kimliğin temin edildiğini belirterek, teşhis işleminde bulunduğu, bu şekilde sanıkların resmi belgede sahtecilik, özel belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen olayda; sanıkların savunmaları, katılanların beyanları, tanıkların anlatımları, kriminal raporları, kredi sözleşmeleri ve tüm dosya kapsamına göre; sanık Serdar Okuklu hakkında nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik ve özel belgede sahtecilik suçlarından ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu beraat hükümleri yönünden bölge adliye mahkemesince verilen istinaf başvurusunun esastan reddine ve bazı hükümlerin çıkarılmasına, sanık … hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu mahkumiyet hükmü yönünden düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddi, özel belgede sahtecilik ve resmi belgede sahtecilik suçlarından ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu mahkumiyet ve beraat hükümleri bölge adliye mahkemesince kaldırılarak, resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmü hukuka uygun bulunduğundan, 5271 sayılı CMK’nın 302/1. maddesi uyarınca, usul ve yasaya uygun olan bölge adliye mahkemesi hükmüne yönelik sanık … ile katılanlar … T.A.Ş. ve … vekillerinin temyiz istemlerinin esastan REDDİNE, 13/12/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2012/7919 E. , 2012/11778 K.

I-Sanık … hakkında, katılan …’a karşı “resmi belgede sahtecilik” sanıklar …, … ve … hakkında ise katılan …’a karşı ‘resmi belgede sahtecilik’ suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelen temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Suç tarihlerinden sonra yürürlüğe giren ve sanıkların eylemlerine uyan 5237 sayılı TCK’nun 204/1. maddesi ile suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nun 342/1. maddesi arasında lehe Yasanın tespiti bakımından karşılaştırma yapılarak sonucuna göre hüküm kurulmamış ise de, alt sınırdan ceza tayini halinde, 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinde yazılı hak yoksunluklarını da hükmolunması gerektiğinden, suç tarihinde yürürlükte bulunan 765 sayılı TCK’nun 342/1. maddesine göre yapılan uygulama sanıklar lehine olduğundan bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, yüklenen suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosya içeriğine göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanıklar …, … ve … müdafiileri ile sanık …’in yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle belirtilen hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
II-Sanık … hakkında katılan …’a karşı “resmi belgede sahtecilik”, sanıklar …, …, … ve … hakkında katılan …’a karşı “resmi belgede sahtecilik”, sanıklar … ve … hakkında katılan …’a karşı “resmi belgede sahtecilik”, sanıklar …, … ve … hakkında, müşteki …’na karşı “resmi belgede sahtecilik” sanık … hakkında müşteki …’a karşı “resmi belgede sahtecilik” ve sanık … hakkında, katılan …’a karşı “resmi belgede sahtecilik” suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelen temyiz itirazlarına gelince;
1-Sanık …’ın katılan …’a karşı işlenen ‘resmi belgede sahtecilik’ eylemine katıldığına dair, katılanın soyut beyanı dışında mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı halde sanık …’ın bu suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
2-Dosya içinde bulunan 08.09.2006 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; inceleme konusu borçlusu … olarak düzenlenmiş senedin tanzim tarihi bölümünde fiziksel deformasyonların mevcut olduğu, ancak söz konusu senet üzerinde sahtecilik yapıldığına dair daha kati bulguların tespit edilemediği hususunun belirtilmiş olması karşısında, sanıklar …, …, … ve …’in, katılan …’a karşı ‘resmi belgede sahtecilik’ suçunu işlediklerine ilişkin mahkumiyetlerine yeterli, kesin ve inandırıcı delil bulunmaması karşısında, sanıkların beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
3-Dosya içinde bulunan 08.09.2006 tarihli bilirkişi kurulu raporunda; borçlusu … olan senette atılı bulunan imzanın bu şahsa ait olduğunun tespit edilmesi ve katılan …’un ifadesinde belirttiği şekilde bir sahtecilik yapıldığına ilişkin her hangi bir tespitin bulunmaması karşısında unsurları itibariyle oluşmayan ‘resmi belgede sahtecilik’ suçundan sanıklar … ve …’in beraati yerine mahkumiyetlerine karar verilmesi,
4-Müşteki …’nun borçlu olarak göründüğü ve sahteliği iddia edilen senet ile ilgili olarak müşteki …’nun ifadesinde; hiç kimseye böyle bir senet vermediğini beyan etmesi karşısında; bahse konu senedin Denizli 1. İcra Müdürlüğünün 2003/2325 Esas sayılı dosyasından celbi ile senet üzerinde atılı bulunan imzanın ve yazıların müştekinin mi yoksa sanıkların mı elinden çıktığı, senet üzerinde tahrifat yapılıp yapılmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre sanıklar …, … ve …’in hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi,
5-Müşteki …’ın borçlu olarak göründüğü ve sahteliği iddia edilen senedin Denizli 3. İcra Müdürlüğünün 2003/1056 Esas sayılı dosyasından celbi ile senet üzerinde atılı bulunan imzanın ve yazıların müştekinin mi yoksa sanığın mı eli ürünü olduğu, senet üzerinde tahrifat yapılıp yapılmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre sanık …’ın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi,
6-Sanık …’ın katılan …’a karşı işlediği iddia olunan aynı “resmi belgede sahtecilik” eyleminden dolayı sanıklar …, … ve … hakkında yapılan yargılama sonunda Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 13.07.2007 tarih ve 2007/152 Esas, 2007/319 Karar sayılı kararı ile sanıklar … ve …’ın ‘resmi belgede sahtecilik’ ve ‘dolandırıcılık’ suçlarından mahkumiyetlerine, sanık … hakkındaki kamu davasının ise ölüm nedeniyle düşürülmesine karar verildiği, tüm dosya kapsamına göre, sanık …’ın, haklarında ayrı yargılama yapılan diğer sanıkların eylemlerine iştirak ederek üzerine atılı “resmi belgede sahtecilik” suçunu işlediğine dair katılanın soyut beyanı dışında mahkumiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı halde sanık …’ın bu suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanıklar …, …, … ve … müdafiileri ile sanık …’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sanık … hakkında, katılan …’a karşı “resmi belgede sahtecilik”, sanıklar …, …, … ve … haklarında, katılan …’a karşı “resmi belgede sahtecilik”, sanıklar … ve … haklarında, katılan …’a karşı ‘resmi belgede sahtecilik’, sanıklar …, … ve … haklarında, müşteki …’na karşı “resmi belgede sahtecilik”, sanık … hakkında, müşteki …’a karşı “resmi belgede sahtecilik” ve sanık … hakkında, katılan …’a karşı “resmi belgede sahtecilik” suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Leave a Comment