GİRİŞ

İhtiyati tedbir, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 389-399. maddelerinde düzenlenen ve hukuki korunma ihtiyacı bulunan tarafın hak kaybına uğramaması amacıyla mahkemece verilen geçici nitelikteki koruma önlemleridir. Bu müessese, “dava hakkının korunması” ve “hükmün etkinliği” ilkeleri çerçevesinde şekillenmektedir.

I. TEDBİR TALEBİ VE KARAR SÜRECİ

Dava açılmadan önce ihtiyati tedbir talebi, esas davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemeye yapılır; dava açıldıktan sonra ise yalnızca davayı gören mahkemeden bu talepte bulunulabilir. Hak sahibinin menfaatlerinin ivedilikle korunması gerektiği durumlarda, hâkim karşı tarafı dinlemeden de tedbir kararı alabilir.

Tedbir isteyen taraf, başvurusunda tedbirin gerekçesini ve türünü açıkça belirtmeli; ayrıca esas hakkındaki iddiasını yaklaşık olarak ispat etmelidir.

Mahkeme, söz konusu tehlike veya zararı önleyecek şekilde; bir şeyin yapılmasına veya yapılmamasına, malın muhafaza altına alınmasına ya da yediemine teslimine yönelik uygun tedbir kararı verebilir.

Kararda şu hususlar açıkça yer almalıdır:

  1. Talepte bulunanın ve varsa vekilinin ya da kanuni temsilcisinin, karşı tarafın adı, soyadı, yerleşim yeri ve T.C. kimlik numarası,
  2. Tedbirin hangi sebep ve delillere dayandığı,
  3. Ne tür bir tedbirin, hangi mal veya hak üzerinde uygulandığı,
  4. Talep sahibinin ne miktarda ve hangi türde teminat göstereceği.

II. İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN REDDEDİLMESİ VE İTİRAZ YOLLARI

Tedbir talebi reddedilirse, karar gerekçeli olarak verilir ve bu karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Aleyhine yüzüne karşı tedbir kararı verilen taraf da aynı şekilde kanun yoluna başvurabilir. Bu başvurular öncelikli olarak incelenir ve kesin olarak karara bağlanır.

III. TEMİNAT YATIRILMASI

Talepte bulunan taraf, haksız çıkarsa, bu nedenle karşı tarafın ya da üçüncü kişilerin uğrayabileceği zararları karşılamakla yükümlüdür. Ancak talep resmî belgeye veya kesin nitelikte bir delile dayanıyorsa ya da şartlar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıklayarak teminat alınmamasına karar verebilir. Adli yardımdan yararlananlar ise teminat gösterme yükümlülüğünden muaftır.

Tedbirin kalkmasından ya da esas dava hükmünün kesinleşmesinden itibaren bir ay içerisinde tazminat davası açılmazsa, yatırılan teminat iade edilir.

IV. İHTİYATİ TEDBİRİN UYGULANMASI

Mahkeme tarafından verilen tedbir kararının uygulanabilmesi için, kararın tebliğinden ya da tefhiminden itibaren bir hafta içerisinde bu yönde talepte bulunulması gerekir. Bu süre içinde uygulanmayan tedbir, dava açılmış olsa dahi kendiliğinden hükümsüz hale gelir.

Tedbir,

  • kararı veren mahkemenin yargı sınırları içindeki icra dairesinden ya da
  • tedbire konu olan malın bulunduğu yerdeki icra dairesinden uygulanır.

Mahkeme kararda, yazı işleri müdürünü uygulama işlemleri için görevlendirebilir.

Zorunlu hallerde, tedbirin icrası kolluk kuvvetlerinin veya köylerde muhtarların yardımıyla gerçekleştirilir. Bu kişilerin yazılı talep doğrultusunda uygulayıcı memura yardım etme yükümlülüğü vardır.

Tedbiri uygulayan memur, işlem sırasında bir tutanak düzenler. Bu tutanakta;

  • tedbir konusu,
  • yeri ve
  • ilgili beyanlar belirtilir.

Tutanak, hazır bulunmayan taraflara ve gerekli görülürse üçüncü kişilere tebliğ edilir.

V. TEDBİR KARARINA İTİRAZ

Karşı taraf dinlenmeden alınan tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Ancak aksi kararlaştırılmadıkça bu itiraz, tedbirin uygulanmasını durdurmaz.

  • Tedbir uygulanırken karşı taraf hazır bulunuyorsa uygulama tarihinden,
  •  Hazır değilse tebliğ tarihinden itibaren bir hafta içinde; tedbirin şartlarına, teminata ve mahkemenin yetkisine ilişkin olarak itiraz edebilir.

Dava açıldıktan sonra, itiraza bakacak mahkeme esas davaya bakan mahkemedir. Ayrıca, tedbir kararı dolayısıyla menfaati açık şekilde zedelenen üçüncü kişiler de öğrendikleri tarihten itibaren bir hafta içinde aynı şekilde itiraz edebilir.

İtiraz dilekçeyle yapılır ve dayanak deliller eklenmelidir. Mahkeme tarafları duruşmaya çağırabilir; çağrılanların gelmemesi halinde dosya üzerinden karar verir. İtiraz üzerine mahkeme, tedbiri kaldırabilir ya da değiştirebilir.

Bu kararlar için yapılan kanun yolu başvuruları öncelikli olarak değerlendirilir. Ancak bu başvuru da tedbirin icrasını durdurmaz.

VI. TAMAMLAYICI İŞLEMLER

Dava açılmadan önce verilmiş bir ihtiyati tedbir kararı varsa, bu kararın uygulanmasını isteyen taraf, uygulama tarihinden itibaren iki hafta içinde esas davayı açmak ve buna ilişkin belgeleri icra dosyasına sunarak belge almak zorundadır. Aksi halde tedbir kararı kendiliğinden sona erer.

VII. TAZMİNAT SORUMLULUĞU

Eğer tedbir kararı sonradan haksız bulunursa, ya da itirazla kaldırılır ya da süresi içinde dava açılmadığı için düşerse, bu karardan menfaat sağlayan taraf, haksız tedbir nedeniyle uğratılan zararları tazmin etmekle yükümlüdür.

Bu tazminat davası, esas davaya bakan mahkemede açılır. Hakkın kullanılmaması halinde, kararın kesinleşmesinden ya da tedbirin kalkmasından itibaren bir yıl içinde zamanaşımına uğrar.

VIII. İHTİYATİ HACİZ İLE İHTİYATİ TEDBİR ARASINDAKİ FARKLAR

  1. Konu Açısından: İhtiyati haciz sadece para ve teminat alacaklarına yönelikken, ihtiyati tedbir taşınır, taşınmaz mallar ve haklar gibi para dışı unsurlar için de uygulanabilir. Hacizde malların borçluya ait olduğu sabitken, tedbirde mallar genellikle uyuşmazlık konusudur.
  2. Amaç Açısından: İhtiyati tedbirde dava konusu olan bir hakkın korunması hedeflenirken; ihtiyati hacizle alacaklının, alacağını temin etmek amacıyla mallarına önceden el konulması sağlanır.
  3. Sonuç Açısından: Haciz kesinleşirse, hacizli mallar satılarak alacak ödenir. Tedbirde ise dava sonucu malın devri gibi işlemler yapılır.
  4. Düzenleme Açısından: İhtiyati tedbir HMK’da, ihtiyati haciz ise İcra ve İflas Kanunu’nda düzenlenmiştir.

IX. YARGITAY İÇTİHATLARI IŞIĞINDA DEĞERLENDİRME

Yargıtay kararlarında ihtiyati tedbirin;

  • Olağanüstü niteliği
  • Orantılılık ilkesi
  • Kötüye kullanım yasağı
  • Hukuki dinlenilme hakkına uygunluk unsurlarına özellikle dikkat edilmektedir.

SONUÇ VE ÖNERİLER

İhtiyati tedbir müessesesi, hukuk sistemimizde hak arayanlara önemli bir koruma sağlamakla birlikte, dengeli ve ölçülü biçimde uygulanması gereken bir enstrümandır. Uygulamada;

  • Tedbir taleplerinin hukuki dayanaklarının sağlam olması
  • Delil ve gerekçelerin yeterli düzeyde sunulması
  • Sürelerin titizlikle takip edilmesi
  • Uzman hukukçu desteği alınması büyük önem arz etmektedir.
  • Bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Yazıyı Paylaş

Facebook
Twitter
LinkedIn
Email
WhatsApp

Önerilen Yazılar

Bir yanıt yazın

Danışma Formu

Karahan Hukuk

Sorunuz Var mı? Size yardımcı olmak için daima buradayız.

Alanında uzman hukukçularımız dosyalarınızda başarı odaklı çalışmaları için her zaman hazırlar. Danışmanlık ve avukatlık hizmeti almak istediğiniz konularda hemen uzmanlarımız ile iletişime geçin.