Gündelik hayatta “şaka” sınırları çoğu zaman belirsizleşebilmektedir. Özellikle sosyal medya, arkadaş ortamları ya da iş yerinde yapılan sözlü veya yazılı ifadeler, şaka amacıyla söylense dahi hukuken ciddi sonuçlar doğurabilmektedir. Peki, bir kişi “Ben şaka yaptım” diyerek yaptığı eylemin ceza sorumluluğundan kurtulabilir mi?
Şakanın Hukuki Niteliği: Her Mizah Masum Değildir
Ceza hukukunda esas olan, failin kastı ve eylemin mağdura etkisidir. Şaka sınırlarını aşan ve karşı tarafın kişilik haklarına, özgürlüklerine veya güvenliğine zarar veren ifadeler suç teşkil edebilir. Bir söz hem şaka hem de suç olabilir. Örneğin:
- “Sana bir kurşun sıkarım” ifadesi bir arkadaş ortamında söylenmiş bile olsa, muhatabında korku yaratmışsa TCK m.106 uyarınca tehdit suçu oluşabilir.
- Cinsel içerikli bir söz “şaka” adı altında söylense bile, mağduru rahatsız etmişse cinsel taciz olarak değerlendirilebilir (TCK m.105).
- Hakaret içerecek şekilde ifade “şaka” kisvesine büründürülse dahi, karşı taraf bunu onur kırıcı buluyorsa hakaret suçu gündeme gelmektedir (TCK m.125).
Ceza Hukukunda Kast ve “Şaka” Savunması
Ceza sorumluluğu doğması adına failin kastının, yani bilerek, isteyerek hareket etmiş olmasının bulunması gerekmektedir. Ancak bazı durumlarda “şaka yaptım” savunması kastı ortadan kaldırabilir:
- Eğer failin mizah yapma amacı açık, karşı tarafın bunu şaka olarak algılaması mümkünse,
- Olayda kamu düzenini, kişisel hakları ya da güvenliği tehdit eden bir unsur yoksa,
- Failin geçmişteki davranışları bu sözlerin ciddi olmadığını gösteriyorsa,
bu durum taksirle (yani istemeden) işlenen bir harekete dönüşebilir veya hiç suç oluşmayabilir.
Fakat ceza yargılamasında kastın olup olmadığını mahkeme değerlendirir. Failin “Ben şaka yaptım” demesi yeterli değildir. Mahkeme;
- Şakanın söylendiği ortamı,
- Taraflar arasındaki ilişkiyi,
- Söylenen sözlerin içeriğini,
- Mağdurun tepkisini ve algısını
dikkate alarak karar verir.
Yargıtay Kararları Ne Diyor?
Yargıtay kararlarında da “şaka” savunması dikkatle incelenmiştir. Örneğin: Yargıtay 4. Ceza Dairesi, bir dosyada sanığın sosyal medyada arkadaşına “öldürürüm seni” yazmasını şaka olarak değerlendirmemiş; mağdurun bu mesaj nedeniyle korkuya kapıldığı, çevresinden yardım istediği gerekçesiyle tehdit suçu oluştuğuna karar vermiştir.
Bu örnek gösteriyor ki; failin niyetinden çok, mağdurun algısı ve eylemin sonuçları esas alınır.
Şaka ile Gerçek Arasındaki İnce Çizgi: Nerede Durmalı?
Toplumda mizah önemli bir iletişim biçimidir. Ancak hukuken sınırı aşıldığında;
- İtibar zedeleyici sözler (hakaret)
- Tehdit içeren cümleler
- Korku yaratıcı davranışlar
- Cinsel içerikli söylemler
şaka kabul edilmez hatta ceza sorumluluğu doğurur.
Sonuç: “Ben Şaka Yaptım” Demek Yeterli Değildir
Hukuk düzenini, bireylerin güvenliğini ve onurunu korumayı esas almaktadır. Bu nedenle bir söz ya da eylem şaka niyetiyle yapılmış olsa dahi, karşı tarafta olumsuz bir etki bırakıyorsa fail cezai sorumluluktan kaçamaz. Dolayısıyla, “ben şaka yaptım” savunması tek başına suçun oluşmasını engellemez.
Her ne kadar niyet önemli olsa dahi, hukukta niyet değil, sonucun dikkate alındığı birçok durum “şaka” ceza mahkemelerinde ciddiyetle değerlendirilmeye devam edecek.