Teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte suç faaliyetleri de dijital ortama taşınmıştır. Özellikle bilişim sistemleri, bankalar veya kredi kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenen dolandırıcılık suçları, hem bireyleri hem de kurumları ciddi şekilde etkilemektedir. Bu makalede, bilişim sistemleri kullanılarak işlenen dolandırıcılık suçlarının hukuki boyutları anlatılacaktır.
Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık
Suçu
1. Hukuki Tanım ve Kapsam
TCK’nın 158. maddesinde düzenlenen “dolandırıcılık suçu”, bir kişinin hileli davranışlarla başkasını aldatarak kendisine veya başkasına yarar sağlamasını ifade eder.
Özel ya da kamuya ait bankaların veya bu kurumların maddi unsurlarının (çek, kredi kartı, banka hesap cüzdanı, dekont, teminat mektubu vb.) kullanılması yoluyla gerçekleştirilen dolandırıcılık eylemi ise Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 158/1-f maddesindeki nitelikli dolandırıcılık suçuna sebebiyet verir. Bu suç tipinde, finansal araçların kötüye kullanımı söz konusudur.
Ayrıca bilişim sistemlerinin kullanıldığı dolandırıcılık suçları ise TCK 244. madde (Bilişim Sistemine Girme) ve TCK 245. madde (Sistemi Engelleme, Bozma, Verileri Yok Etme veya Değiştirme) kapsamında da değerlendirilebilir.
Örneğin:
– Phishing (oltalama) yöntemiyle banka hesap bilgilerinin ele geçirilmesi,
– Kredi kartı bilgilerinin çalınarak yetkisiz harcama yapılması,
– Sahte çek vermek
– Sahte banka uygulamaları veya web siteleriyle kişilerin kandırılması,
– Sosyal mühendislik yöntemleriyle şifrelerin elde edilmesi
bu kapsamda değerlendirilen suçlardır.
2. Suçun Unsurları
Bir dolandırıcılık eyleminin banka veya kredi kurumu aracılığıyla işlendiğinden bahsedebilmek için, suçun işlenişinde bu kuruluşların olağan işlemlerinden, bu işlemleri yürüten görevlilerinden faydalanılması ya da söz konusu kurumların rutin faaliyetleri sonucu ortaya çıkan maddi unsurların (çek, kredi kartı, hesap ekstresi vb.) suçta kullanılmış olması gerekmektedir.
Bu durum, dolandırıcılık fiilinin finans sisteminin işleyişine veya araçlarına dayandırılmasını ifade eder.
3.Şikayet, Zamanaşımı ve Uzlaştırma
Banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması yoluyla işlenen nitelikli dolandırıcılık suçu (TCK m.158/1-f), şikayete tabi olmayan suçlar kapsamındadır. Dolayısıyla, bu suçun soruşturulması için mağdurun şikayet şartı aranmaz; resen (kendiliğinden) soruşturma yapılabilir. Ancak mağdur, şikayet hakkını kullanacaksa, bunu en geç 15 yıllık dava zamanaşımı süresi içinde yapmalıdır.
Bu suç, nitelikli dolandırıcılık kapsamında değerlendirildiğinden, uzlaştırma prosedürüne tabi değildir. Uzlaştırma kapsamındaki suçlarda, soruşturma veya kovuşturma aşamasında öncelikle uzlaşma süreci işletilir; uzlaşma sağlanamazsa yargılama sürecine devam edilir. Ancak banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanıldığı dolandırıcılık suçlarında uzlaştırma yolu kapalıdır ve doğrudan cezai takibat yapılır.
4.Suçun Cezası
Söz konusu nitelikli suçun cezası, TCK’nın 158/1-f ve devamı bentlerinde belirtildiği üzere 4 yıldan 10 yıla kadar hapis ve ayrıca suçtan sağlanan kazancın en az iki katı oranında adli para cezası şeklinde öngörülmüştür. Bu düzenleme, finans sisteminin güvenilirliğini korumayı ve dolandırıcılık faaliyetlerine karşı caydırıcılık sağlamayı amaçlamaktadır.
5. Mağdurların Hakları ve İzleyeceği Yol
Dolandırıcılık mağdurları, hukuki haklarını korumak için şu adımları izlemelidir:
1. Suçun Bildirilmesi: İlk olarak, olay bankaya veya kredi kurumuna derhal bildirilmeli ve hesap bloke edilmelidir.
2. Polis veya Savcılığa Şikayet: Mağdur, CMK 158 kapsamında suç duyurusunda bulunabilir.
3. Avukata Başvuru: Bilişim sistemleri aracılığıyla işlenen dolandırıcılık suçlarında, hukuki süreçler karmaşıktır ve uzmanlık gerektirir. Bir ceza avukatından destek almanın faydaları şunlardır:
– Avukat, dijital delillerin (IP kayıtları, e-posta logları) hukuka uygun şekilde toplanmasını sağlar.
– Banka ve telekom şirketlerinden gerekli kayıtların talep edilmesine yardımcı olur.
– Savcılık soruşturmasında mağdurun haklarının korunmasını sağlar.
– Dava sürecinde tazminat taleplerinin takibini yapar.
– Şüpheliler hakkında gerekli cezai yaptırımların talep edilmesine yardımcı olur.
Sonuç
Bilişim sistemleri ve bankacılık araçlarının kullanıldığı dolandırıcılık suçları, giderek artan bir tehdit oluşturmaktadır. Mağdurların haklarını korumak için hukuki süreçleri doğru yönetmeleri ve mutlaka bir ceza avukatından destek almaları gerekmektedir. Bizimle iletişime geçebilirsiniz.