Akıl Hastası Üzerindeki Bakım ve Gözetim Yükümlülüğünün İhlali (TCK 537)

Toplumun korunabilmesi ve bireyin güvenliği açısından akıl hastalarının bakım ve gözetimi hayati önem taşımaktadır. Türk Ceza Kanunu, akıl hastalığı sebebiyle tehlikeli olabilecek kişilerin, bakımından tamamen sorumlu kişiler tarafından ihmal edilmesini bir suç olarak düzenlenmektedir.

Yasal Dayanak: TCK Madde 537

Türk Ceza Kanunu’nun 537. maddesi şu şekildedir:

“Akıl hastalığı nedeniyle tehlikeli olan bir kimsenin, tedavi ettirilmemesi veya gözetim altına alınmaması nedeniyle bir başkasının hayatı veya vücut bütünlüğü zarar görürse, bakım ve gözetimle yükümlü kişi, iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Bu hükümle amaçlanan, akıl hastası bireylerin toplum ve kendileri için oluşturabileceği tehlikeleri önlemek üzere, onların sorumluluğunu üstlenen kişilerin ihmalkar davranmalarının önüne geçmektir.

Suçun Unsurları

a) Suçun Faili

Bu suç sadece akıl hastasının bakım ve gözetiminden sorumlu kişiler tarafından işlenebilir. Örneğin, veli, vasi, bakımevi yetkilisi ya da yasal temsilci bu kapsamdadır.

b) Mağdur

Suçun mağduru herhangi bir üçüncü kişi olabilir. Mağdurun özellikle belli bir kişi olması gerekmemektedir; topluma yönelik soyut bir tehlike yeterlidir.

c) Fiil

Yükümlü kişinin, tedavi ettirmeme, ihmal, gözetim sorumluluğunu yerine getirmeme gibi ihmali davranışları suçun temelini oluşturur.

d) Netice

Bu ihmali davranış neticesinde, bir başkasının hayatı veya vücut bütünlüğü zarar görmelidir. Yani akıl hastasının davranışı sonucunda somut bir zarar meydana gelmiş olmalıdır.

 Suçun Cezası ve Değerlendirme

Suçun cezası, iki yıla kadar hapis cezasıdır. Fakat bu ceza, direkt cezaevine girilmesiyle sonuçlanmıyor olabilir; şartlar oluşabilirse adli para cezası ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB) çevrilebilmektedir.

Failin “bile isteye” zarar verilmesini istemesi gerekmez, tedbirsiz ve sorumsuz davranmış olması yeterlidir.

 Bu Suçtan Korunmak İçin Ne Yapılmalı?

  • Zarar verebilecek, tehlikeli eğilimleri olan akıl hastalarının tedavisi düzenli olarak yapılmalıdır.
  • İlaç kullanımı ve doktor kontrolleri takip edilmeli.
  • Gerekli durumlarda mahkeme kararıyla kişi koruma altına alınmalı veya hastaneye yatırılmalı.
  • Bakım sorumluluğu olan kişiler mutlaka sosyal hizmet uzmanları ve hekimlerle iletişimde olmalı.

Sonuç

Toplumun sağlığının korunması sadece kamu otoritelerinin değil, bireylerin de sorumluluğu durumundadır. Özellikle de akıl hastalığı sebebiyle çevresine zarar verebilme riski taşıyan bireylerin gözetimi, sadece ahlaki değil, aynı zamanda cezai sorumlulukları doğurabilmektedir. Bu sebeple bakım ve gözetim yükümlülüğünü taşıyan herkesin, bu sorumluluğun gerekliliklerini ciddi bir şekilde yerine getirmesi büyük önem taşımaktadır.

Bizimle iletişime geçebilirsiniz

Yazıyı Paylaş

Facebook
Twitter
LinkedIn
Email
WhatsApp

Önerilen Yazılar

Bir yanıt yazın

Danışma Formu

Karahan Hukuk

Sorunuz Var mı? Size yardımcı olmak için daima buradayız.

Alanında uzman hukukçularımız dosyalarınızda başarı odaklı çalışmaları için her zaman hazırlar. Danışmanlık ve avukatlık hizmeti almak istediğiniz konularda hemen uzmanlarımız ile iletişime geçin.