Evlilikte Alınan Ev Boşanma Sonrası Kime Kalır?
Boşanma davalarından sonra en çok karşılaşılan sorunlardan biri ev gibi taşınmazların kime ait olacağıdır. Özellikle eşlerin birlikte oturduğu konutun paylaşımı, hem hukuki hem de duygusal açıdan önemli bir mesele haline gelir. Peki, mal paylaşım davasında ev kimin olur? Türk Medeni Kanunu’na göre nasıl bir işlem yapılır?
Edinilmiş Mallara Katılma Rejimi Nedir?
2002 yılında yapılan yasal değişiklikle, eşler arasında aksi bir mal rejimi kararlaştırılmadıkça edinilmiş mallara katılma rejimi geçerli kabul edilir. Bu rejime dayanarak, evlilik süresi boyunca edinilen tüm mallar eşit şekilde paylaşılmalıdır. Ancak evin kim adına kayıtlı olduğu değil, ne zaman ve hangi kaynakla alındığı önemlidir.
Ev Hangi Durumlarda Paylaşılır?
- Ev, evlilik süresinde alınmışsa: Eşlerden biri üzerine kayıtlı olsa dahi edinilmiş mal sayılır. Diğer taraftaki eş, evin yarısını üzerinde hak iddia edebilmektedir.
- Ev, miras veya bağış yolu ile elde edilmişse: Kişisel mallardan sayılır ve paylaşılamaz.
- Evlilik öncesinde alınan evler: Kural olarak kişisel maldır. Ancak evlilik süresince yapılan katkılar varsa (örneğin kredi ödemeleri birlikte yapılmışsa), bu katkı oranında alacak talep edilebilir.
Yargıtay Kararlarında Dikkat Çeken Noktalar
Yargıtay, evin edinilmiş mal sayılması için satın alma tarihine ve ödeme şekline bakmaktadır. Örneğin; eşin maaşından kredi ödenmişse, bu katkı oranında hak verilmektedir. Tapu bir eşin üzerine olsa bile, diğer eş katkı sağlayarak hak sahibi olabilir.
Sonuç Olarak: Ev Her Zaman Tapudaki İsme Göre Değerlendirilmez
Mal paylaşım davasında evin kime ait olduğu, evin nasıl ve ne zaman alındığına göre belirlenir. Tapuda sadece bir eşin isminin yazıyor olması, diğer eşin hak sahibi olamayacağı anlamına gelmez.
