Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2009/32604 E., 2011/5883 K. sayılı kararına göre, işverenin işçiye “İsteyen çalışır, istemeyen gider” şeklindeki beyanı işçiyi istifaya zorlamak anlamına gelmektedir ve bu beyan işveren feshi olarak kabul edilmektedir.
Bu Söylemin Hukuki Sonucu Nedir?
- İşverenin bu tarz bir tutumu, “baskı ile istifaya zorlama” olarak nitelendirilmektedir.
- Hukuken böyle bir durum “örtülü fesih”tir.
- İşçi bu beyan üzerine işten ayrılırsa, bu durum istifa değil, işverenin iş akdini feshi olarak kabul edilmektedir.
İşçiye Ne Gibi Haklar Doğar?
- Kıdem tazminatı alma hakkı doğar.
- İhbar tazminatı da talep edilebilir.
- Baskı, yıldırma ya da psikolojik zorlamanın ispatı halinde manevi tazminat davası da açılabilir.
Örnek Olay
İşveren, şirketin yeniden yapılanması bahanesiyle bazı çalışanlara baskı yaparak bu tarz cümlelerle istifaya zorlamış, Yargıtay ise bu durumu işveren feshi saymış ve işçiye tazminat ödenmesine karar vermiştir.
Sonuç
İşverenin, çalışana yönelik “İsteyen çalışır, istemeyen gider” şeklindeki ifadeleri, Yargıtay içtihatlarına dayanarak işçiyi istifaya zorlayan ve iş akdini sona erdiren bir irade beyanı olarak değerlendirilmektedir. Böyle bir durumda işçi, kendi isteğiyle ayrılmış gibi görünse dahi hukuk nezdinde bu durum işveren feshi sayılır. Dolayısıyla işçi; kıdem ve ihbar tazminatı hakkı kazanır. Ayrıca bu tür baskılar altında iş ilişkisinin yürütülmesi mümkün olmadığından, işçinin onurunu zedeleyen tutumlar karşısında manevi tazminat talebi de gündeme gelebilmektedir.
