1-İdari İşlem Nedir?
İdari işlem, yetkili idari mercilerin tek taraflı olarak, kamu yararı amacıyla tesis etmiş olduğu işlemlerdir. İdare bu işlemleri yaparken istisnai durumlar hariç olmak üzere başka bir merciin kararına veya onayına ihtiyaç duymaz. İdarenin yapmış olduğu işlemler de aksi kanıtlanana kadar hukuka uygun olarak kabul edilirler.
2- İdari Yargının İşlevi
İdari yargı, kamu gücünü elinde bulunduran idareye karşı dezavantajlı durumda olan kişiler arasında denge kurmak amacıyla hareket eden yargısal sistemdir. Bu sebeple idari davalarda mahkemeler tarafların getirmiş oldukları belgelerle bağlı değildir. Kendiliğinden araştırma yapabilir, bilgi ve belge talep edebilir.
3- İptal Davası Açma Yetkisi Kimdedir? İdari Dava Hangi İşlemlere Karşı Açılır? Yetkili Mahkemenin Belirlemesi Nasıl Yapılır?
İdarenin gerçekleştirmiş olduğu idari işlemin yetki, şekil, sebep, konu ve amaç yönlerinden en az bir tanesinde hukuka aykırılık tespit edilirse işlemin iptaline karar verilir. Bu davayı açmaya yetkili kişiler menfaati bu idari işlemle ihlal edilen kişilerdir. Dava idari işlemi gerçekleştiren idari merciin bulunduğu yer mahkemesinde açılacaktır.
4- İptal Davasının Özellikleri
İptal davaları objektif niteliktedir. Yani kişisel amaç taşımaz, idareyi değil onun tesis etmiş olduğu işlemi hedef alır. Bunun sonucu olarak mahkeme kendiliğinden inceleme yapar. Hakim ileri sürülen iddia ve savunmalarla bağlı değildir. Verilen karar olumlu veya olumsuz olsa da herkesi etkiler. Sadece dava tarafları için değil herkes için uygulanır. Amaç kamu düzeninin doğru bir şekilde devamlılığıdır.
İptal davası kamu düzenine ilişkin olduğu için bu davadan feragat etmek mümkün değildir.
5- Hangi Durumlarda İptal Davası Açılamaz?
İptal davasının konusunu idarenin işlemleri oluşturur. İdarenin eylemlerine, özel hukuk sözleşmelerine karşı iptal davası açılamaz. Henüz mevcut bir idari işlem yokken idareyi işlem yapmaya zorlamak için dava açılamaz.
İdari yargıda tespit davası olmadığı için uygulamada yok hükmündeki işlemlere karşı iptal davaları da dinlenmekte ve işlemin yokluğu tespit edilerek dava reddedilmektedir.
İdarenin işleminin iptali amacını taşıyan iptal davası, zararın tazmini amacıyla açılmaz. Zarar tazmini için tam yargı davası yoluna başvurulmalıdır.
6- Davanın Konusuna İlişkin Ön Koşullar
İşlem tamamlanmış, etkili(icrai) ve kesinleşmiş olmalıdır.
7- Hiyerarşi ve Vesayet İlişkilerinin Olduğu Durumlarda Dava Açılabilir mi?
Aynı hiyerarşi içinde yer alan kuruluşlar birbirlerinin kararlarına karşı iptal davası açamazlar.
Ayrıca aynı tüzel kişilik içinde bulunan bakanlık bakanlığa, bakanlık valiliğe, valilik bakanlığa, kaymakamlık bakanlığa veya kaymakamlık valiliğe dava açamaz.
Vesayet makamı ve vesayete tabi idareler birbirlerinin işlemlerine karşı dava açabilirler. Örneğin devlet tüzel kişiliği hizmet kamu kurumlarına, diğer kamu tüzel kişileri devlete ve birbirlerine karşı dava açabilirler.
8- Dava Kime Karşı Açılır?
İptal davası, idari işlemi tesis eden idari merci veya makama karşı açılacaktır. Detaylı olarak açıklamak gerekirse;
- Kamu tüzel kişiliği olmayan bağlı kuruluşların işlemlerinde bağlı kuruluşa,
- İl müdürlüklerince yapılan işlemlerde valiliğe,
- İlçe müdürlüklerince yapılan işlemlerde kaymakamlığa,
- Belediye encümeni veya belediye meclis kararında belediye başkanlığına,
- İl encümeni kararlarında valiliğe,
- Üniversitelerde rektörlüğe,
- Karayolları Genel Müdürlüğü, Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü gibi kamu tüzel kişilerinde o kamu tüzel kişisinin yürütme organına karşı dava açılır.
9- İptal Davasında Süreler
İptal davalarında süreler kamu düzenindendir. Mahkeme resen (kendiliğinden, talep olmaksızın) süreleri gözetir ve süreye uyulmaması halinde dava reddedilir.
Süre idare mahkemesi veya Danıştay’da açılacak davalar için 60 gün, vergi mahkemelerinde açılacak davalar için 30 gündür. Bunların yanında bazı özel süreler de vardır. Buna göre;
- Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun’a göre yükümlüler, ödeme emirlerine karşı 15 gün içerisinde ilgili vergi mahkemesinde dava açabilirler,
- Danıştay Yüksek Disiplin Kurulu kararlarına karşı 15 gün içinde,
- RTÜK idari yaptırım kararlarına karşı 15 gün içinde,
- Vergide uzlaştırma için 15 gün içinde,
- İvedi yargılama usulüne tabi davalarda 30 gün içinde,
- Kamulaştırma işlemlerinin iptali için 30 gün içinde dava açılmalıdır.
Bu süreler;
a) İdari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı,
b) Vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda: Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın; tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin; tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin; tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması gereken konularda ise ilgili merci veya komisyon kararının idareye geldiği;
Tarihi izleyen günden başlar.
Adresleri belli olmayanlara özel kanunlarındaki hükümlere göre ilan yoluyla bildirim yapılan hallerde, özel kanununda aksine bir hüküm bulunmadıkça süre, son ilan tarihini izleyen günden itibaren 15 gün sonra işlemeye başlar.
İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz.
10- İdari Davaların Açılması Nasıl Olur? Dilekçelerde Bulunması Gereken Hususlar Nelerdir?
İdari davalar, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılır.
Dilekçelerde;
a) Tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası,
b) Davanın konu ve sebepleri ile dayandığı deliller,
c) Davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihi,
d) Vergi, resim, harç, benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin davalarla tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktar,
e) Vergi davalarında davanın ilgili bulunduğu verginin veya vergi cezasının nevi ve yılı, tebliğ edilen ihbarnamenin tarihi ve numarası ve varsa mükellef hesap numarası gösterilir.
11- Dilekçelerin Verileceği Yerler
Dilekçeler ve savunmalar ile davalara ilişkin her türlü evrak, Danıştay veya ait olduğu mahkeme başkanlıklarına veya bunlara gönderilmek üzere idare veya vergi mahkemesi başkanlıklarına, idare veya vergi mahkemesi bulunmayan yerlerde büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde kalıp kalmadığına bakılmaksızın asliye hukuk hakimliklerine veya yabancı memleketlerde Türk konsolosluklarına verilebilir.
12-Aynı dilekçe ile dava açılabilecek haller
Her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılır. Ancak, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık yada sebep-sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabilir.
Birden fazla şahsın müşterek dilekçe ile dava açabilmesi için davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddi olay veya hukuki sebeplerin aynı olması gerekir.
13- Görevli Olmayan Mahkemeye Başvuru Yapılırsa Ne Olur?
Çözümlenmesi Danıştayın, idare ve vergi mahkemelerinin görevlerine girdiği halde, adli yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi halinde, bu husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabilir. Görevsiz yargı merciine başvurma tarihi, Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine başvurma tarihi olarak kabul edilir.
Adli yargı yerlerine açılan ve görevsizlik sebebiyle reddedilen davalarda, görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra birinci fıkrada yazılı otuz günlük süre geçirilmiş olsa dahi, idari dava açılması için öngörülen süre henüz dolmamış ise bu süre içinde idari dava açılabilir.
14- Yürütmenin Durdurulması Nedir? Hangi Durumlarda Talep Edilebilir?
Danıştayda veya idari mahkemelerde dava açılması dava edilen idari işlemin yürütülmesini durdurmaz.
Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler.
Uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabilir. Bu işlemlere örnek olarak idarenin vermiş olduğu yıkım kararları verilebilir. Ancak, kamu görevlileri hakkında tesis edilen atama, naklen atama, görev ve unvan değişikliği, geçici veya sürekli görevlendirmelere ilişkin idari işlemler, uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerden sayılmaz. Yürütmenin durdurulması kararlarında idari işlemin hangi gerekçelerle hukuka açıkça aykırı olduğu ve işlemin uygulanması halinde doğacak telafisi güç veya imkansız zararların neler olduğunun belirtilmesi zorunludur. Sadece ilgili kanun veya Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi hükmünün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulduğu gerekçesiyle yürütmenin durdurulması kararı verilemez.
Dava dilekçesi ve eklerinden yürütmenin durdurulması isteminin yerinde olmadığı anlaşılırsa, davalı idarenin savunması alınmaksızın istem reddedilebilir.
Vergi mahkemelerinde, vergi uyuşmazlıklarından doğan davaların açılması, tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlerin ve bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemlerini durdurur. Ancak işlemden kaldırılan vergi davası dosyalarında tahsil işlemi devam eder. Bu şekilde işlemden kaldırılan dosyanın yeniden işleme konulması ile ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan işlemlerle tahsilat işlemlerinden dolayı açılan davalar, tahsil işlemini durdurmaz. Bunlar hakkında yürütmenin durdurulması istenebilir.
Yürütmenin durdurulması istemli davalarda İYUK madde 16’da yazılı süreler kısaltılabileceği gibi, tebliğin memur eliyle yapılmasına da karar verilebilir.
Yürütmenin durdurulması kararları teminat karşılığında verilir; ancak, durumun gereklerine göre teminat aranmayabilir. Taraflar arasında teminata ilişkin olarak çıkan anlaşmazlıklar, yürütmenin durdurulması hakkında karar veren daire, mahkeme veya hakim tarafından çözümlenir. İdareden ve adli yardımdan faydalanan kimselerden teminat alınmaz.
Yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlar; Danıştay dava dairelerince verilmişse konusuna göre İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarına, bölge idare mahkemesi kararlarına karşı en yakın bölge idare mahkemesine, idare ve vergi mahkemeleri ile tek hakim tarafından verilen kararlara karşı bölge idare mahkemesine kararın tebliğini izleyen günden itibaren yedi gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere itiraz edilebilir. İtiraz edilen merciler, dosyanın kendisine gelişinden itibaren yedi gün içinde karar vermek zorundadır. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.
Yürütmenin durdurulması kararı verilen dava dosyaları öncelikle incelenir ve karara bağlanır. Yürütmenin durdurulmasına dair verilen kararlar 15 gün içinde yazılır ve imzalanır. Aynı sebeplere dayanılarak ikinci kez yürütmenin durdurulması isteminde bulunulamaz.
Konuyla ilgili detaylı bilgi almak için ulaşabilirsiniz.