Senetle İspat Zorunluluğu Nedir? Hangi Durumlarda Geçerlidir?
Günlük hayatta sözle yapılan anlaşmalar, yazılı belgeler kadar bağlayıcı olabilir mi? Bu sorumuzun cevabı, hukuk sistemimizdeki “senetle ispat zorunluluğu” kuralıyla verilir. Bu kural, belirli bir değerin üzerindeki hukuki işlemlerin sadece yazılı belge ile kanıtlanabileceğini söyler. Peki, ne zaman yazılı belge gerekir, ne zaman tanıkla ispat mümkündür?
Senetle İspat Kuralı Neyi Kapsar?
Senetle ispat zorunluluğu, taraflar arasında gerçekleşen bir hukuki işlemin varlığını veya içeriğini ispatlamak için yazılı bir belge (senet) gerekliliğini ifade eder. Uygulamada en çok karşılaşılan örnekler şunlardır:
- Borç ilişkileri
- Satış sözleşmeleri
- Kira anlaşmaları
- Hizmet sözleşmeleri
Belirli bir para değeri sınırını aşan bu işlemler, taraflardan biri dava açtığında artık “tanıkla” değil, yazılı belgeyle ispatlanmak zorundadır.
Alt Sınır Nedir?
Bu tür işlemler için bir parasal sınır vardır. Bu sınır her yıl yeniden belirlenir ve Resmî Gazete’de yayımlanır. Mesela 2025 senesi içerisinde bu sınır (örnek) 90.000 TL olabilmektedir. Yani bu tutarı geçen işlemlerde, eğer taraflar yazılı bir belge düzenlememişse, bu işlemi mahkemede tanıkla ispatlamak mümkün değildir.
Tanıkla İspat Mümkün mü? İstisnalar Neler?
Elbette her kuralın istisnası olduğu gibi, senetle ispat zorunluluğunun da bazı istisnai durumları vardır:
- Taraflar arasında yazılı delil yoksa ama karşı taraf bu işlemi mahkemede açıkça inkâr etmiyorsa, tanık dinlenebilir.
- İşlemin alışılmışın dışında bir şekilde yapıldığı iddia ediliyorsa, tanıkla ispat mümkündür.
- Tarafların birbirine güven ilişkisi içinde olduğu durumlar (örneğin aile içi işlemler) istisna sayılabilir.
- Yazılı belge sonradan kaybolmuş veya elde edilmesi imkânsız hâle gelmişse, tanık dinlenmesine izin verilebilir.
Uygulamada Sık Yapılan Hatalar
Birçok kişi sözlü anlaşmaların bağlayıcılığına güvenir. Ancak herhangi bir uyuşmazlık yaşandığında, “Ben ona borç verdim ama senet yapmadık” gibi cümleler, mahkemede çoğu zaman hüküm doğurmaz. Çünkü yazılı belge olmadan ve istisnai bir durum da yoksa, mahkeme tanıkları dinlemeye bile gerek duymayabilir.
Bu nedenle özellikle parasal değeri yüksek işlemlerde, mutlaka yazılı sözleşme ya da belge düzenlenmesi hayati öneme sahiptir.
Sonuç: Söz Uçar, Yazı Kalır
Senetle ispat zorunluluğu, hukukun sadece şekle değil, güvene dayalı bir düzenleme olduğunu da gösterir. Kural basit: Yüksek tutarlı bir işlem yapıyorsanız, yazılı belge olmadan yola çıkmayın. Bu belge sadece sizin değil, adaletin de elini güçlendirir.