Evlilik birliği, karşılıklı saygı ve sevgi temelinde kurulan kutsal bir kurumdur. Ancak bu temelin sarsılması, evliliğin sürdürülebilirliğini tehdit edebilir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 2016/3346 sayılı kararı da bu konuda dikkat çeken önemli bir içtihattır.
Evlilikte Sürekli Eleştiri ve Aşağılama: Boşanma Nedeni Sayılır mı?
Yargıtay kararına dayanarak, eşine karşı devamlı eleştirel ve aşağılayıcı şekilde bulunmak, eşin kararlarını beğenmemek ya da onun bireysel tercihlerine karşı sürekli küçümseyerek davranmak, boşanma sebebi olarak değerlendirilmektedir. Çünkü bu tür davranışlar, evlilik birliğinin temelini oluşturan sevgi, saygı ve güveni zedelemektedir.
Kararın Özeti:
- Emsal Karar: Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, 2015/12804 E. ve 2016/3346 K. sayılı karar.
- İçerik: Eşine karşı sürekli eleştirel, aşağılayıcı sözler sarf eden; onun kişisel ve ailevi kararlarını küçümseyen tarafın davranışı evlilik birliğini temelinden sarsıcı niteliktedir.
- Sonuç: Bu tür davranışlar, Türk Medeni Kanunu’nun 166. madde kapsamına dayanarak “evlilik birliğinin sarsılması” gerekçesi sebebiyle boşanma nedeni sayılır.
Hangi Davranışlar Bu Kapsama Girer?
Aşağıdaki davranışlar, mahkemeler tarafından boşanma sebebi olarak değerlendirilebilir:
- Eşi sürekli küçümseyici ifadelerle eleştirmek,
- Kararlarına veya hayat tarzına sürekli müdahale etmek,
- Kendi düşüncelerini baskın kılmak için karşı tarafın fikirlerini önemsiz göstermek,
- Sosyal veya mesleki başarılarını alaycı şekilde küçümsemek,
- Sık sık aşağılayıcı ve kırıcı sözler kullanmak.
Değerlendirme
Bu tür davranışlar sadece duygusal yıkıma yol açmaz; aynı zamanda evlilik içindeki iletişim, güven ve saygı ortamını da zedeler. Mahkemeler artık sadece fiziksel şiddeti değil, duygusal şiddeti de boşanma gerekçesi olarak kabul etmektedir.
Sonuç: Eşinize Saygı, Evliliğin Temelidir
Evlilikte yaşanan her anlaşmazlık boşanma sebebi değildir. Ancak eşe karşı sistematik hale gelen küçümseyici, aşağılayıcı ve baskıcı tutumlar, bir süre sonra evliliği sürdürülemez hale getirebilir. Bu noktada, Yargıtay kararları bireylere hem uyarı hem de hukuki rehber niteliği taşır.
Unutulmamalıdır ki, evlilik karşılıklı saygı ile güçlenir. Eleştirinin dozu kaçtığında ve yapıcı olmaktan çıktığında, sevgi yerini kırgınlığa bırakır. Bu nedenle çiftlerin birbirine yapıcı, saygılı ve destekleyici şekilde yaklaşması, hem bireysel hem de hukuki açıdan büyük önem taşır.