Ceza yargılamasının en kritik aşamalarından biri, savcı tarafından hazırlanan iddianamedir. Çünkü iddianame, sanığın hangi eylemlerle suçlandığını ve mahkemenin neyi yargılayacağını belirler. Fakat her iddianame kusursuz değildir. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 174. maddesi, iddianamenin hangi şartlarda iade edilebileceğini düzenler. Peki, savcının hatalı veya eksik hazırladığı iddianame sanığın lehine bir durum yaratır mı?
İddianamenin İadesi Nedir?
CMK 174’e göre, mahkeme iddianameyi inceledikten sonra şu eksiklikleri tespit ederse iade edebilir:
- Suçun unsurlarının gösterilmemesi,
- Delillerin açıkça belirtilmemesi,
- Olayla hukuki değerlendirmenin uyumsuzluğu,
- İsnat edilen suçun belirsizliği.
Bu durumda dava açılmamış sayılır ve dosya tekrar Cumhuriyet savcılığına gönderilir. Savcı, gerekli eksiklikleri giderdikten sonra iddianameyi tekrar düzenleyebilmektedir.
Savcının Hatası Sanığa Yarar mı?
Sanık açısından bakıldığında, iddianamenin iadesi davanın ilerlemesini geciktirir. Bu da özellikle tutuklu sanıklar için önemli, çünkü uzun tutukluluk hallerinde “makul sürede yargılanma” hakkı gündeme gelebilmektedir.
Fakat unutulmamalıdır ki:
- İddianamenin iadesi davayı tamamen düşürmez. Savcı eksikleri giderip yeniden iddianame sunabilir.
- Yargıtay kararlarına göre, iddianamenin iade edilmesi tek başına sanığa “kurtuluş” sağlamaz.
- Fakat iade edilen iddianame süreci, sanık lehine zaman kazandırabilir, tutukluluk incelemelerinde “hak ihlali” argümanı olarak kullanılabilir.
Uygulamada Örnek
Örneğin, bir dolandırıcılık davasında savcı sadece müştekinin ifadesine dayanarak iddianame düzenlemişse ve banka kayıtları, yazışmalar gibi somut delilleri dosyaya koymamışsa, mahkeme iddianameyi iade edebilir. Savcı bu eksikleri tamamlamadan dava açılamaz. Bu da sanığın hazırlık sürecini uzatır ve savunma ekibine ek zaman tanır.
Avukatın Rolü
İddianamenin iade edilmesi sürecinde savunma avukatı çok kritik bir rol oynar. Avukat, eksikliklerin tespitinde mahkemeye dikkat çekebilir, tutuklu sanığın durumunda “uzayan yargılama” gerekçesiyle tahliye talebinde bulunabilir. Dolayısıyla, sanık için en önemli “avantaj”, bu aşamada haklarını etkin şekilde kullanan bir avukata sahip olmaktır.
Bizimle iletişime geçebilirsiniz
Sonuç CMK 174 kapsamında iddianamenin iade edilmesi, sanık açısından otomatik bir beraat ya da davanın düşmesi anlamına gelmez. Ancak yargılamayı geciktirdiği için özellikle özgürlüğü kısıtlanan sanıklar lehine kullanılabilecek bir süreçtir. Burada kilit nokta, savcının hatasının, sanığın avukatı tarafından doğru stratejiyle değerlendirilmesidir