Ceza yargılamasında ifade, en önemli delillerden biridir. Ancak bu ifadenin nasıl alındığı, en az içeriği kadar önem taşır. Çünkü bir kişinin iradesi üzerinde baskı kurulması, onun özgür iradesine dayanmayan bir beyan vermesine yol açar. Bu durumda ise alınan ifade, hukuken geçerli kabul edilmez.
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 148. maddesi, ifadenin alınma usulünü açıkça düzenler. Bu maddeye göre:
- Hiç kimse işkence, eziyet, tehdit, hile, aldatma, yorma, kandırma veya benzeri yöntemlerle ifade vermeye zorlanamaz.
- Şüpheli veya sanığın susma hakkı vardır; bu hakkı kullanması aleyhine delil olarak değerlendirilemez.
- Zorla ya da baskı altında alınan ifadeler, mahkeme tarafından hükme esas alınamaz.
Bu düzenleme, Anayasa’nın 38. maddesinde yer alan “kimse kendisini ya da yakınını suçlayan herhangi bir beyanda bulunmaya zorlanamaz” ilkesinin de doğal bir sonucudur.
Zorla Alınan İfadenin Hukuki Sonucu
Zorla alınan bir ifade, hukuka aykırı delil niteliğindedir. CMK m.206 ve m.217 uyarınca, hukuka aykırı yollarla elde edilen delillerin hükme esas alınması yasaktır.
Bu tür ifadeler, soruşturma veya kovuşturma sürecinde dosyada bulunsa bile, mahkeme kararını buna dayandıramaz.
Örneğin;
- Gözaltında tehdit edilerek alınan bir itiraf,
- Avukat olmadan, baskı altında imzalatılan bir tutanak,
- Sanığın yorgun veya psikolojik olarak zorlandığı bir anda alınan ifade,
hukuken geçerli sayılmaz.
Yargıtay da birçok kararında, “baskı altında alınan itirafların hükme esas alınamayacağı” yönünde içtihatlar oluşturmuştur.
İfade Alınırken Avukatın Rolü
CMK m.147’ye göre şüpheli veya sanığın, ifade verirken müdafi (avukat) yardımı alma hakkı vardır.
Avukatın bulunmadığı bir ifade alma işlemi, özellikle baskı veya yönlendirme varsa, ifadenin güvenilirliğini zedeler.
Bu nedenle avukatın varlığı, hem ifade veren kişinin hakkını korur hem de işlemin geçerliliğini sağlar.
Zorla Alınan İfadenin İspatı
Zor kullanıldığını iddia eden kişinin bunu somut delillerle desteklemesi gerekir. Bu deliller;
- Gözaltı süresinde düzenlenen doktor raporları,
- Kamera kayıtları,
- Tanık anlatımları,
- Avukatın beyanları olabilir.
Eğer mahkeme, ifadenin baskı altında alındığı kanaatine varırsa, bu beyanı dosyadan çıkarmakla yükümlüdür.
Bizimle iletişime geçebilirsiniz
Sonuç
Bir ifade, ancak özgür iradeye dayanıyorsa geçerlidir. Zor, tehdit veya psikolojik baskı altında alınan hiçbir beyan, ne ahlaki ne de hukuki olarak delil sayılabilir.
Ceza adaletinin temel ilkesi olan “adil yargılanma hakkı” ancak bu güvenceyle korunabilir.